Yumurta, anne sütünden sonra
insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besindir. Yeni bir
yaşamın
özü olduğu düşünülecek olursa, besleyici değerinin yüksek olması hiç de
şaşırtıcı değildir.
PROTEİN DEĞERİ
Yumurta tüm besinler içerisinde en kaliteli proteini içermektedir. Çünkü yumurta
proteinin de insan vücudunda sentezlenemeyen ve kesinlikle besinler ile
dışarıdan alınması gerekli olan "elzem amino asitleri" bulunmaktadır.
Sindirilebilirliği yüksektir, tamamına yakını vücut tarafından kullanılmakta ve
vücut proteinlerine dönüşebilmektedir.
Uzmanlar; yeterli ve dengeli beslenmede, hızlı bir büyüme ve gelişme döneminde
olan çocukların, protein tüketimlerinin en az yarısının hayvansal kaynaklı
olması önermektedirler. Bu nedenle çocuk beslenmesinde protein kaynağı olan
yumurtaya gereken önem mutlaka verilmelidir.
VİTAMİN DEĞERİ
Yumurta başlıca A, D, E ve B grubu vitaminleri olmak üzere diğer vitaminleri de
önemli oranda içermektedir. Yumurta sarısındaki A vitamini gözün iyi görmesini
sağlar, kemik gelişimi ve sağlıklı dişler için de gereklidir. Vücut hücrelerinin
gelişmesine yardım eder. Solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve
enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlar.
D vitamini, insan vücudunda kalsiyumun kullanılmasına yardımcı olur. Yumurta
sarısı, D vitamini sağlayan birkaç besinden biridir ve güneş ışınlarından da
yeterince faydalanıldığı takdirde yumurta özellikle çocuklarda D vitamini
eksikliğine bağlı kemik bozukluğu oluşmasını engeller.
Yumurta E vitamini yönünden de oldukça zengindir. E vitamini oksidasyonu
önleyici etkisinden dolayı, vücudumuzu zararlı maddelere karşı korur.
B grubu vitaminleri bazı besin öğelerinin vücutta enerjiye çevrilmesi için
gereklidir. Yumurta özellikle B2 vitamini açısından çok zengindir. Bu vitamin
deri ve göz sağlığı için de gereklidir.
Ayrıca
yumurta da bulunan kolin, beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli
rol oynamaktadır.
MİNERAL DEĞERİ
Yumurta, demir ve çinko gibi sağlığımız için çok önemli olan mineralleri de
içermektedir. Demir, kan yapımı için gereklidir. Demir yetersiz alındığında
anemi (kansızlık) oluşur. Ayrıca demirin büyüme, gelişme ve hastalıklardan
koruma rolü vardır. Yetersizliğinde çocukların öğrenme yeteneği ve okul başarısı
azalır.
Yumurtada C vitamini bulunmamasına rağmen C vitamini açısından zengin bir
besinle tüketilirse yapısındaki demirin emilimini artırmış olursunuz.
Yumurtadaki çinko minerali özellikle büyüme-gelişme ve bağışıklık sisteminde
rolü olduğu için çok önemlidir.
YUMURTANIN YAĞ İÇERİĞİ
Yumurtanın yağ içeriği düşüktür. Büyük bir yumurtada 4.5 gram civarında yağ
bulunur. Bunun 1.5 gramı doymuş yağ asitleri, kalan kısmı ise, doymamış yağ
asitleridir.
YUMURTA KOLESTEROLÜ ARTTIRIR MI?
Bir adet yumurtanın beyazında, kolesterol ve yağ yoktur ancak sarısında 213 mg
kolesterol bulunur. Besinlerdeki yüksek kolesterolün, kan kolesterolünde direkt
artışa neden olduğu düşünülmüş ve bu nedenle yumurta tüm diyetlerden uzak
tutulmuş ve az tüketilmiştir.
Gerçekte kan kolesterolünün büyük bir kısmı vücut tarafından yapılır.
Kolesterol; insanlar ve tüm hayvanlarda vücutta sentezlenen yağ benzeri bir
maddedir. Sinir liflerinin yalıtımı, hücre duvarının bütünlüğünün sağlanması, D
vitamini sentezi, çeşitli hormonların ve sindirim salgılarının oluşumu için
gereklidir.
Yapılan bilimsel çalışmalar ile kan kolesterol seviyesinin düzenlenmesinde;
beslenme şeklinin, genetik özelliklerin ve yaşam biçiminin önemli olduğu ortaya
çıkmıştır.
Eğer kolesterol metabolizması bozukluğunuz yoksa, yeterli ve dengeli olarak tüm
besin gruplarını tüketiyorsanız, vücudunuz ideal ağırlığında ise, fiziksel
olarak aktifseniz ve sigara kullanmıyorsanız, yumurtanın yüksek kolesterol
içeriğinden dolayı endişe duyulmasına gerek yoktur.
BUNLARA DİKKAT EDİYOR MUSUNUZ?
• Yumurtanın marketlerde soğuk bölümlerde muhafaza ediliyor olmasına dikkat
edilmelidir.
• Çatlak ve kırık yumurtalar satın alınmamalıdır; çünkü bu yumurtalar çok çabuk
bozulur ve ayrıca mikroorganizmaların oluşmasına meydan verirler. Yumurtanın
kabuğu temiz, düzgün görünüşlü, yeterli kalınlıkta ve az pürüzlü olmalıdır.
• Yumurta evde buzdolabında ve alınan orijinal karton kutusu içerisinde,
yıkanmadan saklanmalıdır. Yıkandığında doğal koruyucu tabakasını kaybeder. Bu
nedenle yumurta kullanılacağı zaman yıkanmalıdır.
• Yumurta buzdolabında güçlü kokusu olan besinlerin yakınında saklanmamalıdır.
Çünkü yumurtanın kabuğu gözeneklidir ve yumurta güçlü kokuları emebilmektedir.
• Yumurtaların, iyi kaliteli olma özelliğini kaybetmeden önce yani 3-4 hafta
içerisinde tüketilmesi gerekir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Yumurta kabuğunda 17.000 adet küçük delik bulunur.
• Buzdolabında bir hafta bekletilmiş yumurta, oda ısısında bir gün bekletilmiş
yumurtadan daha tazedir.
• Yumurta uzun süre bekletilirse su ve karbordioksit kaybı nedeniyle ağırlığı
azalır. Taze ve bayat yumurtaları ağırlığından da test edebilirsiniz.
• Yumurta %10 tuzlu suya (yarım litre suya 60 gr tuz) atılacak olursa taze
yumurta dibe çökerken, bayat yumurta yüzeyde kalır.
• Taze yumurta kırıldığında yumurta akı ve sarısı tamamıyla yayılmaz ve
birbirine karışmaz. Ayrıca yumurta sarısı yüksek görünümdedir.
• Yumurta hazırlanılan yiyeceklerin besleyici değerini arttırmada da
kullanılabilir. Sebzelerin protein miktarı düşüktür. Bu nedenle sebzelere
yumurta kırılması protein, vitamin ve mineral açısından dengeli karışımların
oluşmasını sağlar.
• Yumurta tahıl grubundaki besinler ile tüketildiğinde (örneğin; makarnaya
kırılırsa, böreklerde kullanılırsa vb.) protein kalitesini arttırmış oluruz.
• Yumurta akı proteinlerinin fom oluşturucu ve bu yolla kabarmayı sağlayıcı
özelliği vardır. Bu nedenle kek hazırlamada doğal kabartıcı olarak tercih
edilmektedir.
• Yumurta proteinleri ısı ile katılaştığı için sütlü tatlılarda ve çorbalarda
koyulaştırıcı ve kıvam sağlayıcı olarak kullanılır.
YUMURTA PİŞİRİRKEN
• Yumurtalı yemekler hazırlanmadan önce ve sonra eller, kullanılacak kaplar ve
araçlar yıkanmalıdır.
• Çiğ yumurtalar temiz kaplara kırılmalıdır.
• Kullanılacak sayı kadar yumurta buzdolabından çıkartılmalıdır.
• Yumurta içeren ve yumurtadan zengin yiyecekler hazırlanması sürelerinin
haricinde iki saatten fazla buzdolabının dışında tutulmamalıdır.
• Yumurta kabuklu olarak pişirildiğinde 4 dakikada beyazı, 12 dakikada tamamı
katılaşır.
• Yumurta içeren bütün tarifelere pişirilme işlemi uygulanmalıdır. Çiğ
yumurtanın hem sindirimi güçtür hem de mikroorganizmaların bulaşma riski vardır.
Salmonella enfeksiyonları en çok rastlanılanıdır.
• Çiğ yumurtanın beyazındaki avidin, sarısında bulunan B grubu vitaminlerden
biyotini bağlayarak kullanılmasını engeller. Pişirme ile bu olumsuz etki
önlenir.
• Yumurtanın pişirilme süresinin iyi ayarlanması gereklidir. Örneğin; yumurtayı
haşlama süresi uzarsa ve yumurta bayatsa sarıdaki demir, beyazdaki sülfür ile
birleşerek yumurta sarısının etrafında yeşil bir halka oluşur.
• Uzun süre pişirilen yumurtaların sindirimi güçleşir ve uygulanan pişirme
yöntemine göre B grubu vitaminlerde kayıplar oluşur. Kayıpları önlemek için
yumurtayı yağa kırma yerine, diğer yöntemler ile pişirme tercih edilmelidir.
İÇİNİZ RAHAT OLSUN, YUMURTA AKLANDI !
Ulusça
yumurta yemeyi seviyoruz. Ekonomik ve kolay uygulanabilen yumurtalı yemekleri de
fazlaca tüketiyoruz. Ancak, fazla yumurta yemenin sağlığa zararlı olacağı
endişesi bizi ondan uzaklaştırıyor. Artık içiniz rahat olsun; kolesterolü
artırdığı söylenen yumurta, sonunda bu suçlamalardan arındı...
Yumurta
hakkında bildiklerimizi değiştirmenin zamanı geldi. Çok değil, bundan birkaç yıl
öncesine kadar yumurta bir kolesterol deposu olarak görülüyordu. Ancak son
yıllarda yumurta ile ilgili doğru sandığımız birçok şeyin yanlış olduğunu
öğrenmeye başladık. Bu yanlışların en başında yumurtanın besin değerleri ile
ilgili bilgiler geliyor...
Geçmişe
oranla yumurtadaki yağ oranında büyük bir düşüş gözleniyor. Daha önceleri
yumurtanın 100 gramında 11.1 gr yağ varken, bu oran şimdi 8.7'ye kadar geriledi.
Ayrıca yumurtada bulunan yağların çoğunluğunun kalp ve damar sağlığını koruyan
doymamış yağ asitlerinden oluştuğu öğrenildi. Buna paralel olarak yumurtadaki
kolesterol seviyesi de her 100 gramında 185 mg olarak belirlendi.Oysa bu oran
daha önceleri 371 mg olarak biliniyordu.
Amerika'da 15
yıl süren ve 120 bin kişi üzerinde yumurtanın etkisinin öğrenilmeye çalışıldığı
bir araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Araştırmada denekler iki ayrı gruba
bölünmüş. Birinci gruptakilere günde bir yumurta tüketme izni verilirken, ikinci
gruptakiler bütün yemeklerin yumurtayla pişirildiği bir beslenme düzeni
izlemişler. Araştırmanın sonucunda yapılan ölçümler ve alınan sonuçlar,
yumurtanın kalp ve damar hastalıklarını artırdığı yönünde bir bulgu elde
edilemediğini ortaya koymuş. Kötü kolesterolün (LDL) bütün olumsuz
özelliklerinin, iyi kolesterol (HDL), B vitamini ve doymamış yağ asitleri ile
dengelendiği kanıtlanmış.
KOLAY
SİNDİRİLİR
Yumurta
hakkında öteden beri bilinen diğer bir yargı da; yumurtanın sindiriminin zor
olduğudur. Oysa, yumurtanın sindirimi, pişirme türüne göre değişir. Rafadan
pişmiş yumurtanın sindirimi iki saatten az sürerken, katı pişmiş yumurtanın
sindirimi için üç saat gibi uzun bir süre gerekir. Bu süreler aynı zamanda et ve
süt gibi besinlerde bulunan proteinlerin de sindirilmesi gereken süre ile
aynıdır. Üstelik sanıldığının aksine, bu proteinler karaciğere zarar vermek bir
yana dursun, faydalı maddeler içerir. Yumurtanın önerilmediği tek durum, safra
kesesi rahatsızlıklarıdır. Çünkü yumurta bu tür rahatsızlıkları olanlarda safra
kesesi taşlarına yol açabilir.
PROTEİN VE
VİTAMİN KAYNAĞI
Yumurtada,
organizmamızın kendi başına üretemediği bütün proteinlerin üretimi için gerekli
aminoasitler bulunuyor... Ayrıca A, D ve B vitaminlerini de yüksek miktarda
içeriyor. Fosfor, demir, kalsiyum ve kükürt gibi mineralleri de unutmamak gerek!
Yumurtanın yararları saymakla bitmiyor. Havucun gözlere ne kadar faydalı bir
besin olduğunu hepimiz biliyoruz. Yumurta da en az havuç kadar gözlere
yararlı!.. Yumurtanın sarısında bulunan pigmentler göz dokularında depolanıyor
ve serbest radikallerin yarattığı yaşlanma etkilerini azaltıyor. Özellikle yaşa
bağlı bir göz rahatsızlığı olan ve sonu körlüğe kadar varabilen 'Armd'
problemine karşı önlem almak için yumurta tavsiye ediliyor.
YUMURTANIN TAZELİĞİNİ KONTROL EDİN
Yumurta
durdukça su kaybettiğinden ağırlığı da azalır. Bu yüzden taze yumurta daha ağır,
bayat yumurta ise oldukça hafiftir.
Taze
yumurtanın kabuğu üzerindeki zar, gözenekleri örter. Havanın, dolayısıyla havada
bulunan mikropların içeriye girip yumurtanın bozulmasını önler. Ama zamanla bu
zar çatlar ve hava ile birlikte mikroorganizmaların (bakteri, mantar) içeriye
girmesi sonucu yumurta bozulur. Bayat yumurtaların hava boşluğu büyümüş ve içi
bozulmuştur. Yumurta sallandığı zaman ses çıkarır. Ucuz olması nedeniyle tercih
edilen çatlak veya kırık yumurtalar, bakteriler için çok uygun bir ortam
oluşturduğundan kesinlikle kullanılmamalıdır.
Taze yumurta
ışığa doğru tutulup bakıldığında saydam görünür, bayat yumurtada ise saydam
görüntüyle karşılaşılamaz. Taze yumurta kırıldığı zaman yumurta akı saydamdır,
sarısı dağılmamış esnek ve kubbelidir.
^
Yukarı ^ |